BLOG YAZILARI
DigiTalks: Mustafa İÇİL İle Pazar Sohbeti
(DigitalTalks blog sayfasında yayınlanan röportajım) DigitalTalks olarak artık Pazar günleri dijital ekosistemimizin içinden değerli isimlerle yaptığımız röportajları yayınlamaya karar verdik. İlk konuğumuz stratejik pazarlama danışmanı Mustafa İçil.
Merhaba Mustafa Bey, 2013 yılında Google’daki görevinizden ayrıldınız. Bildiğimiz kadarı ile şu an danışmanlık ve eğitim çalışmalarını kurduğunuz şirketiniz üzerinden yürütüyorsunuz? Nasıl gidiyor bu çalışmalar? Neler yapıyorsunuz?
Dijital Çağda Daha Yaratıcı mıyız Daha Sabırsız mı?
Her anımız bir selfie karesi, her aktivitemiz sosyal medyada “beğenme”, “artı birleme”, “favorileme” tıklarına maruz kalan videocuklar. Yaşıyoruz, yaşadığımızı anında kareliyoruz, anında paylaşıyoruz ve anında tüketiyoruz. “Trending Topic” olan veya öz Türkçemiz ile “Gündeme Oturan” konular günler, hatta bazen saatler içinde gündemden düşüyor.
Selfie çekiyoruz normal bir fotoğraf karesi yerine... çünkü kendimizi, o anki enerjimizi, tüm yakınlığıyla ve sadeliği ile yansıtmak amacınız o karede, başkasının gözünden bir kurguyu hatırlamak değil istediğimiz... bir metreden ötesi başkasının enerji alanı.
2014 Dijital Pazarlama Trendleri
(DijitalAge dergisi Ocak sayısında yayınlanan yazım) 2014 yılını geride bırakıp 2015 yılına adım atarken, şimdi sırtımızı geriye dayayıp, geçtiğimiz yılın çalıştığımız sektörlerde yarattığı değişimi irdelemenin tam zamanı. Bakalım Dijital Pazarlama için 2014 nasıl bir yıl olmuş.
Olaya rakamsal açıdan bakıldığında, eMarketer tarafından paylaşılan bir veriye göre 2014 yılında global olarak dijital pazarlamaya ayrılan bütçe, firmaların toplam reklam bütçelerinin ortalama %25’ine yakın bir rakama ulaşmış. Bu oran bölge olarak %39 ile en yüksek Kuzey Amerika’da. Ülke olarak bakıldığında ise %48’e yakın bir oranla İngiltere ilk sırada geliyor.
Age of You: “Sen” Merkezli İletişim ve Pazarlama
“Kişiselleştirme” pazarlama dünyasında en çok ortaya atılan, önemi vurgulanan, ama bir o kadar da eksik uygulamaya geçirilen bir kavramdır. Marka mesajı kirliliği içinde isyan eden tüketicinin, kendisini direk hedeflemeyen mesajlara sırtını dönmesiyle kitlesel pazarlama yaklaşımı büyük hızla etkisini kaybetti. Müşteri İlişkileri Yönetimi (CRM), bir anlamda kitlesel iletişimden bireysel iletişime geçişin önemli adımlarındandır. Tam pazarlama dünyası, kişiselleştirme odağı ile birey merkezli hareket etmeye başladı derken, ortaya çıkan çeşitli sosyal medya platformları markaları tekrar kitlesel iletişime yönlendirdi. Bugün birçok marka başarıyı kime eriştiğinden ve nasıl bir iletişim kurduğundan çok, ne kadar çok kişiye dokunduğuna veya yarattığı viral etkiye göre değerlendiriyor. Başarıyı yakalayan markalar ise bu akıma kapılmayıp, tüm bu yeni platformları, daha fazla marka kirliliği yaratmak yerine “sen” merkezli iletişim için değerlendirenler oluyor. Bir başka deyişle, “ben sana bu ürünü sunuyorum... en iyi benim... beni seç” yerine “sana nasıl değer katabilirim, ne sunabilirim” sorusunu soran firmalar başarılı oluyor. Interbrand CEO’su Manfredi Ricca’nın ortaya attığı “Age of You” kavramı da bu değişikliği, marka iletişiminde “sen” çağının başladığını vurguluyor.
İnsan Kaynakları Ekipleri İçin Dijital İletişim Stratejileri
Dijital İletişim ve Sosyal Medya Yönetimi’nden bahsedildiğinde konu hep pazarlama ekibinin ve kurumsal iletişim ekibinin bir sorumluluk alanı olarak algılanır. Her ne kadar marka iletişim stratejileri öncelikli olarak bu ekiplerin kapsama alanında olsa da, kanal ekiplerinden insan kaynaklarına kadar şirketlerdeki tüm ekiplerin, yeni iletişim stratejilerini kendi hedefleri doğrultusunda analiz edip kullanmaları artık kaçınılmaz. Gelin bu yazıda İnsan Kaynakları Profesyonelleri için dijital iletişimin ne anlama geldiğine bakalım. Pazarlama ve Kurumsal İletişim ekipleri ürün ve servis bakış açısı ile marka iletişimine odaklanırken; İnsan Kaynakları ekipleri, şirkete doğru yetenekleri çekmek ve çalışan memnuniyetini sağlamak amacı ile marka değerini arttırmaya odaklanmaktadır. Şirketi “çalışılmak istenen” bir marka haline getirmek, yani bir başka deyişle “İşveren Markası”nı güçlendirmek.
Growth Hacking
DigitalAge dergisinde bu ayın kapak konusu Growth Hacking. Yaptıkları davet ile sektörün bu konudaki uzmanları ile bir araya gelip yaptığımız sohbeti DigitalAge ekibi yazıya döktü:
http://www.digitalage.com.tr/pazarlamanin-ve-verinin-aski-growth-hacking/
Dijital Pazarlamanın Gizli Kahramanı E-Bülten
Pazarlama iletişiminde kullandığımız araçlar her geçen gün daha da çeşitlenmeye devam ediyor. Sosyal medya rüzgarı, yeni dijital reklam formatları, viral videolar, markaya özel mobil uygulamalar, advergaming, etkileşimli dış mekan projeleri ve daha birçoğu pazarlamacıları her gün daha yeni daha farklı iletişim yöntemlerini keşfetmeye, kullanmaya yönlendiriyor. Yenilikçi yaklaşımlar, değişime ayak uydurmak, şaşırtmak ve farklılaşmak için kesinlikle gerekli ama bu rüzgara kapılıp hala etkinliğini koruyan iletişim araçlarını rafa kaldırmak hata olur.
E-Ticaret ile E-Pazarlama’nın Evliliği
Tarihçi Peter Watson’a göre uzun mesafeli ticaret ilk olarak 150 bin yıl önce başladı. O zamandan bu güne geçen dönemde ürünler bir yana, iletişim yöntemleri, ödeme sistemleri ve kargo sistemleri “bir miktar” değişti tabii :) İlgi çekici bir konu olmakla birlikte bu yazımda 150 bin yıllık dönemin ticari tarihçesinden bahsetmeyeceğim. Size onu yerine bir aşk hikayesi anlatacağım. Bize göre uzun ama ticaret tarihine göre çok çok daha kısa bir dönemdir hayatımızda olan ticaretin e-‘li versiyonu ile 15. yüzyılda hayatımıza giren “pazarlama” kavramının 1990’lı yıllarda aldığı yeni e- halinin evliliği bu yazıdaki konumuz.
Sağlık Alanında Teknoloji Eğilimleri
Bir tarafta gittikçe daha taşınabilir hale gelen, hatta giyilebilir olan 21. yüzyıl teknolojileri, diğer tarafta bu teknolojileri daha sosyal hale getiren internet gelişimleri… Günümüz ve gelecek teknolojilerinin günlük hayatımıza, iş hayatımıza etkisini konuşuyoruz, tartışıyoruz bolca. Peki sağlık alanında bütün bu yeniliklerin getirdikleri neler? Sağlıkta teknolojiyi birçok farklı açıdan ele almak mümkün. Ben bu yazımda konuya üç başlık altında bakacağım.
Viral Olmak Ya Da Olmamak
“Viral” kavramı aslında güzel şeyler çağrıştırmamakta. Sağlık alanında ve bilgisayar platformlarında, isteğimiz dışında yayılan viruslere gönderme yapan “viral” kavramı, pazarlama dünyasında tam tersi olumlu, talep edilen bir davranış olarak karşımıza çıkıyor. Virüs yayılması anlamındaki “viral” ile, pazarlamadaki “viral” kavramlarının tek ortak noktası kontrolümüz dışında gerçekleşen bir yayılmaya işaret etmesi... Yazının devamı: http://shiftdelete.net/viral-olmak-ya-da-olmamak-53896